31 Ekim 2010 Pazar

Çikolatalı Cheesecake

IMG_7672

Bugüne kadar bir çok cheescake denememiz olmuştu. Ama daha ince cheescakelere nispeten biraz daha kalın ve yoğun çikolatalı bir tarif denemek de hep aklımızın bir köşesindeydi. Evdeki bir çok tarifi ve yemek kitabını incelediğimizde, tariflerdeki çikolata miktarı ve labne ölçüsü açıkçası gözümüzü korkuttu ve elimiz bir türlü bu tarifleri pişirmeye yanaşmadı. Çünkü bir tarif istemediğimiz gibi olduğunda yaşadığımız hayal kırıklığına bir de onlarca çikolatanın ziyan olması eklenince hüzün daha büyük oluyordu sanki:) Diğer taraftan yabancı kaynaklarda ,türkçe karşılığı "krem peyniri" olan malzemenin labnenin muadili olmayacağını da bildiğimizden, bu tariflere  de çok sıcak bakmadık.
Kendimizce yaptığımız eleme neticesinde, akla en yatkın olan tarifi seçip pişirmeye koyulduk. Tarifte yaptığımız ilk değişiklik, çikolatalı bisküvi yerine sade kullanmak oldu. Cheescakeimiz pişip de tadına baktığımızda bu konuda doğru bir karar verdiğimizi düşündük, çünkü bu kadar yoğun bir kakao ve çikolata tadını, sade bir tabanın, çikolatalı bir tabana nispeten daha kolay dengeleyebildiğini gördük.
IMG_7613

Pişen cheescakeimizin hafifçe çökmesi bizi biraz üzse de, moralimizi bozmadık. Tarifte yaptığımız ikinci değişiklik ise, üzerine kakao yerine pudra şekeri serpmek oldu. Ayrıca sade bir dondurma veya çilek püresiyle de ikram edilebiliceğini düşünüyoruz.

Pişirmesi ve bir süre buz dolabında bekledikten sonra yenilebilmesini göze alın çünkü bu lezzeti tatmak için hepsine değer. Özellikle starbucks'daki browniecheescake severler, kesinlikle bayılacaktır.

Afiyet olsun.
(Bu tarif Gamze Bursa'nın 425 g isimli kitabındaki tariften esinlenerek hazırlanmıştır.)

Malzemeler

2 paket kakolu bisküvi(evde sade petibör bisküvi olduğundan biz kakaolu kullanmadık)
75 gr margarin( tarifi yaparken ölçüye sadık kalsak da, tercihe göre + bir yemek kaşığı daha konabilir)
3 paket labne peyniri (paketi 200 gr)
240 g bitter çikolata (ülkerin diktörtgen 80 grlık bitterini kullandık)
1 su bardağı toz şeker
1/4 çay kaşığı tuz
3/4 su bardağı krema
3 çorba kaşığı kakao+ dilerseniz üzerine serpmek için de kakao
1 paket vanilya (tarifin aslında isteğe bağlı olarak vanilya aroması öneriliyordu, ama yumurta kokmaması açısından biz bir paket vanilya ekledik)
3 yumurta
24 cm klipsli tart kalıbı

Yapılışı

Bisküvileri evinizde mevcutsa blenderdan geçirin. Yoksa elinizde kırarak, kum tanesi kıvamına getirin.
Erttiğiniz margarinle, bisküvileri karıştırın ve tart kalıbına bastırarak yayın.
Çikolatalar benmari usulü eritin.(bir tencerede kaynattığınız suyun üzerine, tencerenin çapından daha büyük bir cam kabı oturtarak, buharında çikolataları eritin, suyla temas ettirmeyin.)
Labne peynirlerini kısa bir süre mikserle çırpın.
Şeker ve tuzu ekledikten sonra, krema , kakao, 1 paket vanilya ve eritilmiş çikolatayı da karıştırın. (Eritilmiş çikolatanın sıcak olmamasına dikkat edin, sıcak olduğu takdirde karışım kesilebilir)
Tek tek yumurtaları ekleyin ve bir süre daha çırpın.
Karışımı bisküvilerden oluşan tabanın üzerine dökün.
180 derece fırında kenarları katı ortası yumuşak olana kadar pişirin

Dip notlar:

*Kitapta pişirme süresi 45 dakika olarak belirlenmiş ancak biz 1 saatin sonunda halen oldukça cıvık bir kıvama sahip cheesecakeimizi bir 15 dakika daha pişirdik.  Bu yüzden pişirme süresi fırınınıza göre farklı olacaktır. Ama ne olursa olsun en azından ilk 40 dakika fırının kapağını açmayın.
*24 cm lik kabı ağzına kadar dolduran karışımın hepsini ekleyemedik.
*Soğumaya bıraktığımızda çok olmasa da bir çökme oldu. Bunda pişti pişmedi kontrollerimiz de etkiliydi. Ama pişerken kabaran cheescakein , piştikten sonra çökmesi ve ufak çatlaklar bu tarifte kaçınılmaz, moralinizi bozmayın.
*Bir gün dinlendikten sonra yendiğinde kesinlikle kıvamı oturmuş ve daha lezzetli olacaktır. 

25 Ekim 2010 Pazartesi

Karides Güveç

IMG_7605

Balık sevmeyen bir Merve ve denizden çıkan her şeyi yiyen bir Bahar vardır. Merve küçücük yaşında bile balık yememe konusunda ısrarcıdır. Bu huyunun özellikle Pazar günleri evde pişirilen balıklardan kaynaklandığını düşünür . Çünkü Merve'nin en nefret ettiği gün pazardır ve belki de bu balıkları en sevdiği günlerden biri olan cuma ya da cumartesi yeme şansı olsa çok sevecektir. Kaldı ki Merve ve Bahar'ın babası resim gibi balık yapar, her balığı çok güzel yapar, ama hiç yemek seçmeyen Merve bu konuda huysuzdur, Bahar'ın ise zaten yemediği bir yemek bugüne kadar bulunamamıştır.

24 Ekim 2010 Pazar

Enginarlı Makarna

Makarnayı hergün yesek bıkmayacağımız tek yemek olarak seçebilir miyiz?Bu bir soru cümlesi çünkü ben(Bahar) bazen iş yerinde sürekli olarak yemekten fenalık geçirebilecek raddeye gelebiliyorum.E tabi hergün farklı bir çeşit olsa fena olmazdı.Bu tarif makarnayı çeşitlendirebilmek ve farklılaştırabilmek için gayet uygun.Enginar şu dünyada en sevdiğimiz sebzelerden biridir.Şu yazımda ailecek enginarı delicesine sevdiğimizden bahsetmişim.O dünya tatlısı enginarlar makarnayla birleşince ağzımıza layık olur mu?olur.
Tarifimiz Merve'nin kuki kursunda ki Soner Usta'dan.
IMG_7640

14 Ekim 2010 Perşembe

Bezeli vişneli tartlar.("Hoş" bir tatlı)

IMG_7523

İşten eve erken dönünce evde olmanın tadını çıkarmak gereklidir.Yani evde olmanın hakkını vermek..Bu aralar işten güçten,yorgunluklardan ihmal ediyoruz,farkındayız.Ama bugün gönlünüzü almaya,gözünüzü şenlendirmeye geldik.
IMG_7508
IMG_7511
Bugün bir tatlı tarifiyle karşınızdayız.Bu tarifin özelliklerinden biri çoook sevdiğimiz,evimizde bir altın madeni gibi baş köşemizde duran Mutfak dergilerinden olması.Hafif olması,gözleri şenlendirmesi,yenilmeyip yanında yatılası olması da var tabii..Eğer siz de bazen sırf şov peşindeyseniz bu tarifi kesinlikle tavsiye ediyoruz.Davetlerinize inanılmaz bir hoşluk katacağına eminiz.Tatlıyı yaparken böylesine görüntüsü güzel olan bir tatlının bir beyefendi tarafından bir hanımefendiye yapılmasınında oldukça cezbedici olabileceğini düşündüm.Böylesine hoş bir tatlıya hiçbir bayanın hayır diyemeyeceğine eminim. Haklısınız kolay değil.Ama ortaya çıkacak neticeler,ve sizin vermiş olduğunuz uğraş herşeye değer..Belki ilk deneme için fazla ayrıntılı gelebilir.Fakat denemeye değer:)Bu yüzden beyler için tarfilerimizin her birini onların da anlayabileceği dilden yazmaya gayret göstereceğiz..Neticede tarifi tamı tamına uyguladığınızda hiç bir sıkıntıyla karşılaşmayacağınıza emin olabilirsiniz..
IMG_7516
Gelelim Tarife...
Malzemeler:(6 parça için)
Hamur için
1 adet yumurta
100gr margarin
70gr toz şeker (4,5 yemek kaşığı)
bir tutam tuz
150 gr un(1 su bardağı tepeleme)
Sos için:
150ml vişne suyu(2 çay bardağı)
15gr mısır nişastası(2silme yemek kaşığı)
300 gr vişne
Yapılışı:
*Öncelikli olarak yapmanız gereken işlem hamuru hazırlamak..
*Bunun için 1 yumurtanın sarısını ayırın.(beyazını atmayın daha sonra üzeri için kullanacaksınız)
*Yumurtanın sarısını,margarini,1 tutam tuz ve 50 gr şekerle karıştırın.(kalan 20gr şekeri üzerindeki beze yapımında kullanacaksınız.)
*Yavaş yavaş unu ilave edip yoğurun. 1-1,5 saat buzdolabında dinlendirin.
IMG_7520

6 Ekim 2010 Çarşamba

Kurutulmuş Domates

Belki domatesleri kurutmak için artık çok geç. Belki uzun süre göremeyeceğiz o kavurucu sıcakları.
Ama bu fotoğraf koyulmaz ve onun hakkında bir şeyler yazılmazsa  da haksızlık olur.
Bu domatesler Teyzemiz tarafından itinayla Bahçelievler'deki bir evin, sabah erken saatlerde güneş alan balkonunda kurutuldu. Neredeyse bir avuçtu.Yok yok, bir avuçtan daha fazla.
P1150126

Gerisi ise çok basit.
Biraz zeytinyağı, biraz soya sosu ve dövülmüş bir diş sarımsak karıştırılır.
Kurutulmuş domateslerin üzerine dökülür.
Ufalanmış beyaz peynir ve cevizle çok lezzetli olur.
Hem belki pastırma sıcakları geri gelir ve siz de balkonunuzun bir köşesinde domates kurutursunuz.
Belki de bir aktarda karşınıza çıkar kurutulmuş domatesler.
Ama markettekileri önermeyiz.
Şimdiden afiyet olsun.

Dışarıdan aldığınız veya evde kuruttuğunuz domatesler, çok sert veya çok tuzlu gelirse, bir süre suda bekletebilirsinz.
Makarnanın üzerine, kahvaltıya, akşam yemeğine, hellime de çok yakışır.

3 Ekim 2010 Pazar

Emine Yenge'nin Havuçlu Keki.

70'li yıllarda üniversite öğrencisi olan dayım, o zamanlar da lezzetlere ve gezmeye çok düşkündür. Akrabalarla gidilen bir piknik sonrası, Annem ve Teyzem'e, piknikte yediği, Emine Yengen'in havuçlu kekini öyle bir anlatır ki, o zamana kadar böyle bir tariften bir haber olan kız kardeşler, bu keki çok merak eder ve hemen telefona sarılır, Emine Yenge'den tarifi alırlar. 
Yıllar sonra da bu tarif Annem'in meşhur yemek defterinden bakılıp bakılıp pişirilir. Ve bir gün Büyükada Yemekleri Kitabı'nda da karşımıza çıkar ve neredeyse bire bir aynıdır. 
Yine tanıdığımız büyük ustalardan Mahinur Teyze bu kekin içine incir de katar ve enfes olur.
Afiyet Olsun! 
P1150138