31 Aralık 2010 Cuma

yeniyılyeniyılyeniyıl

IMG_8857

Sevdiklerinizle; sağlıklı, mutlu, huzurlu, aşk, para dolu ve tabii ki çok çok lezzetli bir yıl olsun!
IMG_8859
Yeni yılda yine burada harika tariflerimiz olsun!
IMG_8856

(Fotoğraflardaki kurabiyeler, cupcakeler; hacettepe üniversitesi'ndeki kermese yaptığımız ve sattığımız ürünlerdir.)

26 Aralık 2010 Pazar

Tavada Kızartılmış Piliç But.

Dün benim için yılbaşı hediyelerini aldığım, Bahar içinse çekimlerden çekimlere koştuğu yoğun bir gündü. Ve akşam bir yılbaşı konserine katıldıktan sonra oradan da bir arkadaşımızın doğum günü için fasıla gittik ve bir de hoks'da çılgınlar gibi dansedip, sabahın köründe bir doğum çekimi için Bahar'ı evden uğurladık.
Hafta içi Annemler'in gümüşçü olarak katıldığı, Hacettepe Üniversitesi'ndeki kermese, biz de cupcake ve yılbaşı kurabiyelerimizle iştirak ettiğimizden ve zamanımızın büyük bir bölümünü de onun hazırlıklaryla geçirdiğimizden, blog için herhangi bir deneme yapma fırsatımız olmadığı gibi, araştırma da yapamadık. E bir de yukarıda bahsettiğim yoğun haftasonunu da yaşayınca, kafamızda bugün ne yapsak sorusu oluşamayacak kadar yorgunduk.

Ama herkes ne kadar yorgun olursa olsun, bu evimizde basit ya da zor ama mutlaka bir şeyler pişeceği gerçeğini de değiştirmezdi.

Sabahın ilerleyen saatlerinde, Annem bir yandan  mükemmel bir aşure pişirirken, ben blogumuzda onu yayınlama planları yapıyordum ve babam da o esnada çılgınlar gibi nar ayıklıyor, halamsa pancar turşusu hazırlıyordu.

Sonra Annem dolaptaki, tavuk butlarından bir yemek yapmamı rica edince, ben de yemek kitaplarını karıştırmaya başladım ve Annemin hem Bahar'a, hem de bana çeyiz(!) niyetine aldığı (evet annem tabak çanak değil yemek kitabı alır bize çeyiz olarak) Eyüp Kemal Sevinç'in Sonsuz Türk Mutfağı kitabında malzemeye uygun bir tarif bulunca da heyecanla pişirmeye başladım. (Bahar Eyüp Kemal Sevinç'i trt'deki bir yemek programından takip ederdi ve Annem de Arman Kırım'ın tavsiyesi üzerine bu kitabı yeni yılda bize hediye etmişti.) O esnada Bahar'da doğum çekiminden dönüp bana katıldı ve çok çok kısa bir sürede, ortaya bu kadar şık bir şey çıkınca bir de gerçekten lezzetli de olunca sizlerle de paylaşmak istedik. Her zaman söylediğimiz gibi; deneyin ve parmaklarınızı yiyin!
IMG_8989

Malzemeler
(Tarif bir nebze modifiye edilmiştir)

4 adet piliç but
ve tavukları kızartmak için ½ çay bardağı ayçiçek yağı
Pilav için
1 adet orta boy soğan
1 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
½ çay bardağı süt
1.5 su bardağı su
1 yemek kaşığı tereyağ
Sos için
3-4 siyah zeytin
Bir adet ortaboy domates
Bir adet limonun kabukları (rendelenmiş)
1 yemek kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı kurutulmuş fesleğen
Üzerini süslemek için 1 adet pırasa


Yapılışı
Öncelikle piliç budunun , iç kemiğini bıçakla ayırın, butları tuzlayın.

Tereyağında ufak şekilde doğranmış soğanları pembeleşinceye kadar kavurun, ardından pirinci ekleyin, tuz atın.( Tarifin bu kısmında haşlanmış pirinç öneriliyordu, ama haşlanmış pirincin lapa bir kıvamı olacağını düşünerek biz haşlamadan klasik bir pilav yapar gibi pişirdik)

Pirinci de bir süre kavurduktan sonra sütü ve suyu da ekleyerek yine klasik bir şekilde pilav pişirir gibi, önce yüksek ateşte, daha sonra ise kısık olarak 15 dakika civarı pişirin. Suyunu tamamen çekmeden rendelenmiş kaşar peynirini de ekleyin.

Piliç butlarını ayçiçek yağında kızartın.

Eritilmiş tereyağında, küp küp doğranmış domatesleri soteleyin ve sırasıyla, zeytinleri, fesleğeni ve limon rendesini de ekleyin.

En alta pirinç pilavını, ortasına tavuğu ve üzerine de domatesli karışımı koyarak servis yapın.

Üzerini süslemek için, pırasa saplarını ayıkladıktan sonra, uzun şeritler halinde, ince ince kesip, kızgın yağda kızartın. Kızartılan pırasalar kolayca kıvrılarak, yemeğinizi güzel bir şekilde süslesin.

Yemek ile ilgili tespitlerimize gelince; domatesli sos harikaydı.Domatesle zeytin ve limon birleşince harika oldu. Tarifin orjinalinde taze fesleğen kullanılmıştı ama biz yazın kuruttuğumuz fesleğenleri kullandık, çok da güzel oldu.
Soğanlı pilav çok çok hoşumuza gitti ve annemden domatesli pilavı soğanlı yapma sözü aldık.
Domatesli sosu, sarmısak da ekleyerek makarnalar içinde kullanmaya karar verdik.
Pırasayı ince ince şertiler halinde doğramak göründüğünden çok daha kolay ve farklı yemekleri de süslemek için ideal.
Ve her ne kadar anlatması uzun sürsede biz bu yemeği çok kısa bir sürede yaptık.
Netice de biz bu yemeği sevdik.
Afiyet olsun.
IMG_9005

19 Aralık 2010 Pazar

Ballı zencefilli Yılbaşı kukisi!

Veeee yılbaşı kurabiyeleri...Kendimi bildim bileli her yılbaşında oraya buraya şuraya kurabiye hediye ederiz biz.Özellikle teyzem her yılbaşında mutlaka kurabiye dağıtacak milyonlarca insan bulur.Biz eskiden çok başka tarifler uygulardık.Misal; annemlerin komşusu Lütfiye Hanım Teyze'nin kurabiye tarifi vardır kii yeri geldiğinde hala o tarifi de uygularız.Son birkaç yıldır uyguladığımız bu tarif ise  tam olarak bu iş için yaratılmış.Çünkü kurabiyeyi şekillendirirken en ufak bir sıkıntı yaşamıyorsunuz.Ayrıca tadı oldukça lezzetli.Tarif Merve'nin Kuki Kursun'dan..
IMG_8841
Malzemeler:
100 gr toz şeker
170 gr margarin
150 gr bal
1 yumurta
450gr un
5gr tarçın
1 paket kabartma tozu
5 gr ezilmiş kabukları ayıklanmış karanfil
5gr zencefil
1 adet limonun kabuk rendesi
1 paket vanilya

IMG_8840
yapılışı:
şeker,margarin ve bal iyice karıştırılır.Unun ortası açılır,tüm malzeme içerisine konulur yoğruşur.Hamur buzdolabında yarım saat bekletilir.7mm kalınlığında açılır.Kalıplarla kesilir.170 derecede 12-15dk pişirilir..
Üzerini süslemesi size kalmış...

Biz geçen yıl ki denemelerden sonra bu yıl daha simple yollara başvurmaya karar verdik ve ortaya bunlar çıktı..Daha basit çözümlemelere başvurmamızdaki sebeplerden biri zamansızlıklarımız...Sizin zamanınız bolsa ve yılbaşı süsleri için çıldırıyorsanız keyfini çıkara çıkara kurabiyelerinizi süsleyin!!

IMG_8852

yılbaşı sofraları için:ananaslı tavuklu pilav...

Bu tarif 92 senesinde gittiğimiz bir otelde yemeğe çok meraklı olan annem ve teyzemin aşçıdan bu tarifi almaları üzerine yemek defterlerimizdeki yerini almıştır.Sonraları ailece yenilen kalabalık yemeklerde etin ya da sebze yemeklerinin yanında servis edilmiştir.Yeni yılda evde yenecek sıcacık bir yemekte sofranıza farklı bir lezzet ve renk katacak bu tarifi deneyin pişman olmayacaksınız!!!

Malzemeler:
2 parça tavuk göğüsü
1adet küçük soğan
Yarım demet maydonoz
1 parça kereviz sapı
1 ölçü pirinç
6 dilim ananas
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz
kara biber

IMG_8848
yapılışı:
Tavuk eti kuru soğan,maydonoz ve kereviz yapraklarıyla birlikte tuz karabiber ilavesi ile haşlanır.Pirinç zeytinyağında kavrulur.Üzerine haşlanmış tavuk etleri ve pirincin ölçüsüne uygun olarak tavuk suyu ilave edilir.Tuzu eklenir.Pilav pişirilir.Pilav demlendikten sonra doğranmış maydonoz ve iri doğranmış ananas dilimleri ile karıştırılır.Ilık veya soğuk olarak servis edilir.Afiyet bal şeker olsun:)

12 Aralık 2010 Pazar

Sıcak Çikolata..

Bu haftasonunu çok çok iyi değerlendirme kararı almıştım.Yapabildiğimiz kadar çok tarif yapmalıydık.
Ama bazen nedense herşey istediğiniz gibi gitmiyor.Belki de plan yapmamak en iyisi.Çok güzel bir tarifle karşınızda olabilirdik.Ama olamadık.Tam 2 defa denedim.2.seferde de olmayınca kendimi mutfağın ortasında ağlarken buldum.Oldukça kederli ve de üzüntülüyüm.Birkaç güne toparlanırım umarım.Neyseki şu gördüğünüz görüntüler beni biraz sakinleştirdi.Bu tarif tam da şu zamanlara uygun bir kış tarifi.Dışarıda kar yağarken elinizde kupalarınızla sıcacık çikolatanızı yudumlayabilirsiniz.Marshmallow lar da işin en tatlı yanı...
IMG_8681

Malzemeler:(2 kupa için)
60gr bitter çikolata
500ml süt
isteğe göre marshmallow
Yapılışı:
Çikolataları 2 yemek kaşığı su katarak benmaride eritin.sütü kaynayacak kadar ısıtın.Eriyen çikolatayı sütün içerisine katın.mikserle köpürene kadar çırpın.afiyet bal şeker olsun...
IMG_8682


IMG_8676
Tarif Jane Price'ın Desserts kitabından...

5 Aralık 2010 Pazar

Mısır Unlu Ekmek.

IMG_8337

Kahvaltılarınıza,5 çaylarınıza çok uygun bir tarfile karşınızdayız!çok çok yakında yılbaşı gecenizi lezzetlendirecek tarifler burada!
IMG_8339
Malzemeler: 3/4 su bardağı un
3/4 su bardağı mısır unu
1 çay kaşığı tuz
1,5 çorba kaşığı kabartma tozu
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı yoğurt(biz süzme yoğurt kullandık)
1 yumurta
60 gr tereyağı (eritilmiş)
100 gr beyaz peynir,ufalanmış
3 çorba kaşığı dereotu,ince kıyılmış
uzun kek kalıbı

yapılışı:
fırını 180 dereceye ayarlayın
un,mısır unu,tuz ve kabartma tozunu bir kaba eleyin.
başka bir kapta süt,yoğurt,yumurta ve tereyağını karıştırın.
beyazpeynir ve dereotunu sütlü karışıma ilave edin.
sütlü karışımı yavaşça unlu karışıma ekleyin ve telle hafifçe karıştırın.
karışımı yağlanmış kek kalıbına dökün.
kürdan batırdığınızda hamur yapışmayacak kıvama gelene kadar pişirin.yaklaşık yarım saat..

evde o gün, bir türlü annemin yaptığı gibi yapamadığımız havuç salatası vardı.yanına çok yakıştı.
kek ertesi gün sanki daha da bir lezzetliydi.afiyet bal şeker olsun.
IMG_8356
tarif:425 gr gamze bursa.

30 Kasım 2010 Salı

Çörek Otlu Tavuk.

Uzun bir aradan sonra Merhaba.
Buralarda yokken de yeni tarifler denedik, çok güzel yemekler yedik ve harika fotoğraflar çektik dersek, belki kızmazsınız:)
Bu tarife gelince; gerçekten kolay ve leziz.
Sadece, tavuktan hiç hazetmeyen babamın şu cümlesi bile bu tarifi anlatmaya yetecektir sanırım.
"Bana tavuk yedirmek istiyorsanız, böyle pişirin!"
IMG_8351

Malzemeler

2 parça tavuk göğsü
5 yemek kaşığı yoğurt
1 yemek kaşığı zeytinyağ
1 tatlı kaşığı köri
Tuz-Karabiber-Kırmızıbiber-pulbiber
Üzerine serpmek için çörek otu

Yapılışı

Tavuklarınızı şeritler halinde doğrayın.
Çörek otu hariç tüm malzemeyi katarak yaptığınız sosa, tavuk parçlarını ekleyin ve en az 2 saat buzdolabında bekletin.
Tavuklarınızı teflon tavada, ızgara ya da mangalda pişirin,üzerine çörek otu serpin ve afiyetle yiyin.

31 Ekim 2010 Pazar

Çikolatalı Cheesecake

IMG_7672

Bugüne kadar bir çok cheescake denememiz olmuştu. Ama daha ince cheescakelere nispeten biraz daha kalın ve yoğun çikolatalı bir tarif denemek de hep aklımızın bir köşesindeydi. Evdeki bir çok tarifi ve yemek kitabını incelediğimizde, tariflerdeki çikolata miktarı ve labne ölçüsü açıkçası gözümüzü korkuttu ve elimiz bir türlü bu tarifleri pişirmeye yanaşmadı. Çünkü bir tarif istemediğimiz gibi olduğunda yaşadığımız hayal kırıklığına bir de onlarca çikolatanın ziyan olması eklenince hüzün daha büyük oluyordu sanki:) Diğer taraftan yabancı kaynaklarda ,türkçe karşılığı "krem peyniri" olan malzemenin labnenin muadili olmayacağını da bildiğimizden, bu tariflere  de çok sıcak bakmadık.
Kendimizce yaptığımız eleme neticesinde, akla en yatkın olan tarifi seçip pişirmeye koyulduk. Tarifte yaptığımız ilk değişiklik, çikolatalı bisküvi yerine sade kullanmak oldu. Cheescakeimiz pişip de tadına baktığımızda bu konuda doğru bir karar verdiğimizi düşündük, çünkü bu kadar yoğun bir kakao ve çikolata tadını, sade bir tabanın, çikolatalı bir tabana nispeten daha kolay dengeleyebildiğini gördük.
IMG_7613

Pişen cheescakeimizin hafifçe çökmesi bizi biraz üzse de, moralimizi bozmadık. Tarifte yaptığımız ikinci değişiklik ise, üzerine kakao yerine pudra şekeri serpmek oldu. Ayrıca sade bir dondurma veya çilek püresiyle de ikram edilebiliceğini düşünüyoruz.

Pişirmesi ve bir süre buz dolabında bekledikten sonra yenilebilmesini göze alın çünkü bu lezzeti tatmak için hepsine değer. Özellikle starbucks'daki browniecheescake severler, kesinlikle bayılacaktır.

Afiyet olsun.
(Bu tarif Gamze Bursa'nın 425 g isimli kitabındaki tariften esinlenerek hazırlanmıştır.)

Malzemeler

2 paket kakolu bisküvi(evde sade petibör bisküvi olduğundan biz kakaolu kullanmadık)
75 gr margarin( tarifi yaparken ölçüye sadık kalsak da, tercihe göre + bir yemek kaşığı daha konabilir)
3 paket labne peyniri (paketi 200 gr)
240 g bitter çikolata (ülkerin diktörtgen 80 grlık bitterini kullandık)
1 su bardağı toz şeker
1/4 çay kaşığı tuz
3/4 su bardağı krema
3 çorba kaşığı kakao+ dilerseniz üzerine serpmek için de kakao
1 paket vanilya (tarifin aslında isteğe bağlı olarak vanilya aroması öneriliyordu, ama yumurta kokmaması açısından biz bir paket vanilya ekledik)
3 yumurta
24 cm klipsli tart kalıbı

Yapılışı

Bisküvileri evinizde mevcutsa blenderdan geçirin. Yoksa elinizde kırarak, kum tanesi kıvamına getirin.
Erttiğiniz margarinle, bisküvileri karıştırın ve tart kalıbına bastırarak yayın.
Çikolatalar benmari usulü eritin.(bir tencerede kaynattığınız suyun üzerine, tencerenin çapından daha büyük bir cam kabı oturtarak, buharında çikolataları eritin, suyla temas ettirmeyin.)
Labne peynirlerini kısa bir süre mikserle çırpın.
Şeker ve tuzu ekledikten sonra, krema , kakao, 1 paket vanilya ve eritilmiş çikolatayı da karıştırın. (Eritilmiş çikolatanın sıcak olmamasına dikkat edin, sıcak olduğu takdirde karışım kesilebilir)
Tek tek yumurtaları ekleyin ve bir süre daha çırpın.
Karışımı bisküvilerden oluşan tabanın üzerine dökün.
180 derece fırında kenarları katı ortası yumuşak olana kadar pişirin

Dip notlar:

*Kitapta pişirme süresi 45 dakika olarak belirlenmiş ancak biz 1 saatin sonunda halen oldukça cıvık bir kıvama sahip cheesecakeimizi bir 15 dakika daha pişirdik.  Bu yüzden pişirme süresi fırınınıza göre farklı olacaktır. Ama ne olursa olsun en azından ilk 40 dakika fırının kapağını açmayın.
*24 cm lik kabı ağzına kadar dolduran karışımın hepsini ekleyemedik.
*Soğumaya bıraktığımızda çok olmasa da bir çökme oldu. Bunda pişti pişmedi kontrollerimiz de etkiliydi. Ama pişerken kabaran cheescakein , piştikten sonra çökmesi ve ufak çatlaklar bu tarifte kaçınılmaz, moralinizi bozmayın.
*Bir gün dinlendikten sonra yendiğinde kesinlikle kıvamı oturmuş ve daha lezzetli olacaktır. 

25 Ekim 2010 Pazartesi

Karides Güveç

IMG_7605

Balık sevmeyen bir Merve ve denizden çıkan her şeyi yiyen bir Bahar vardır. Merve küçücük yaşında bile balık yememe konusunda ısrarcıdır. Bu huyunun özellikle Pazar günleri evde pişirilen balıklardan kaynaklandığını düşünür . Çünkü Merve'nin en nefret ettiği gün pazardır ve belki de bu balıkları en sevdiği günlerden biri olan cuma ya da cumartesi yeme şansı olsa çok sevecektir. Kaldı ki Merve ve Bahar'ın babası resim gibi balık yapar, her balığı çok güzel yapar, ama hiç yemek seçmeyen Merve bu konuda huysuzdur, Bahar'ın ise zaten yemediği bir yemek bugüne kadar bulunamamıştır.

24 Ekim 2010 Pazar

Enginarlı Makarna

Makarnayı hergün yesek bıkmayacağımız tek yemek olarak seçebilir miyiz?Bu bir soru cümlesi çünkü ben(Bahar) bazen iş yerinde sürekli olarak yemekten fenalık geçirebilecek raddeye gelebiliyorum.E tabi hergün farklı bir çeşit olsa fena olmazdı.Bu tarif makarnayı çeşitlendirebilmek ve farklılaştırabilmek için gayet uygun.Enginar şu dünyada en sevdiğimiz sebzelerden biridir.Şu yazımda ailecek enginarı delicesine sevdiğimizden bahsetmişim.O dünya tatlısı enginarlar makarnayla birleşince ağzımıza layık olur mu?olur.
Tarifimiz Merve'nin kuki kursunda ki Soner Usta'dan.
IMG_7640

14 Ekim 2010 Perşembe

Bezeli vişneli tartlar.("Hoş" bir tatlı)

IMG_7523

İşten eve erken dönünce evde olmanın tadını çıkarmak gereklidir.Yani evde olmanın hakkını vermek..Bu aralar işten güçten,yorgunluklardan ihmal ediyoruz,farkındayız.Ama bugün gönlünüzü almaya,gözünüzü şenlendirmeye geldik.
IMG_7508
IMG_7511
Bugün bir tatlı tarifiyle karşınızdayız.Bu tarifin özelliklerinden biri çoook sevdiğimiz,evimizde bir altın madeni gibi baş köşemizde duran Mutfak dergilerinden olması.Hafif olması,gözleri şenlendirmesi,yenilmeyip yanında yatılası olması da var tabii..Eğer siz de bazen sırf şov peşindeyseniz bu tarifi kesinlikle tavsiye ediyoruz.Davetlerinize inanılmaz bir hoşluk katacağına eminiz.Tatlıyı yaparken böylesine görüntüsü güzel olan bir tatlının bir beyefendi tarafından bir hanımefendiye yapılmasınında oldukça cezbedici olabileceğini düşündüm.Böylesine hoş bir tatlıya hiçbir bayanın hayır diyemeyeceğine eminim. Haklısınız kolay değil.Ama ortaya çıkacak neticeler,ve sizin vermiş olduğunuz uğraş herşeye değer..Belki ilk deneme için fazla ayrıntılı gelebilir.Fakat denemeye değer:)Bu yüzden beyler için tarfilerimizin her birini onların da anlayabileceği dilden yazmaya gayret göstereceğiz..Neticede tarifi tamı tamına uyguladığınızda hiç bir sıkıntıyla karşılaşmayacağınıza emin olabilirsiniz..
IMG_7516
Gelelim Tarife...
Malzemeler:(6 parça için)
Hamur için
1 adet yumurta
100gr margarin
70gr toz şeker (4,5 yemek kaşığı)
bir tutam tuz
150 gr un(1 su bardağı tepeleme)
Sos için:
150ml vişne suyu(2 çay bardağı)
15gr mısır nişastası(2silme yemek kaşığı)
300 gr vişne
Yapılışı:
*Öncelikli olarak yapmanız gereken işlem hamuru hazırlamak..
*Bunun için 1 yumurtanın sarısını ayırın.(beyazını atmayın daha sonra üzeri için kullanacaksınız)
*Yumurtanın sarısını,margarini,1 tutam tuz ve 50 gr şekerle karıştırın.(kalan 20gr şekeri üzerindeki beze yapımında kullanacaksınız.)
*Yavaş yavaş unu ilave edip yoğurun. 1-1,5 saat buzdolabında dinlendirin.
IMG_7520

6 Ekim 2010 Çarşamba

Kurutulmuş Domates

Belki domatesleri kurutmak için artık çok geç. Belki uzun süre göremeyeceğiz o kavurucu sıcakları.
Ama bu fotoğraf koyulmaz ve onun hakkında bir şeyler yazılmazsa  da haksızlık olur.
Bu domatesler Teyzemiz tarafından itinayla Bahçelievler'deki bir evin, sabah erken saatlerde güneş alan balkonunda kurutuldu. Neredeyse bir avuçtu.Yok yok, bir avuçtan daha fazla.
P1150126

Gerisi ise çok basit.
Biraz zeytinyağı, biraz soya sosu ve dövülmüş bir diş sarımsak karıştırılır.
Kurutulmuş domateslerin üzerine dökülür.
Ufalanmış beyaz peynir ve cevizle çok lezzetli olur.
Hem belki pastırma sıcakları geri gelir ve siz de balkonunuzun bir köşesinde domates kurutursunuz.
Belki de bir aktarda karşınıza çıkar kurutulmuş domatesler.
Ama markettekileri önermeyiz.
Şimdiden afiyet olsun.

Dışarıdan aldığınız veya evde kuruttuğunuz domatesler, çok sert veya çok tuzlu gelirse, bir süre suda bekletebilirsinz.
Makarnanın üzerine, kahvaltıya, akşam yemeğine, hellime de çok yakışır.

3 Ekim 2010 Pazar

Emine Yenge'nin Havuçlu Keki.

70'li yıllarda üniversite öğrencisi olan dayım, o zamanlar da lezzetlere ve gezmeye çok düşkündür. Akrabalarla gidilen bir piknik sonrası, Annem ve Teyzem'e, piknikte yediği, Emine Yengen'in havuçlu kekini öyle bir anlatır ki, o zamana kadar böyle bir tariften bir haber olan kız kardeşler, bu keki çok merak eder ve hemen telefona sarılır, Emine Yenge'den tarifi alırlar. 
Yıllar sonra da bu tarif Annem'in meşhur yemek defterinden bakılıp bakılıp pişirilir. Ve bir gün Büyükada Yemekleri Kitabı'nda da karşımıza çıkar ve neredeyse bire bir aynıdır. 
Yine tanıdığımız büyük ustalardan Mahinur Teyze bu kekin içine incir de katar ve enfes olur.
Afiyet Olsun! 
P1150138

30 Eylül 2010 Perşembe

Pizza Napoliten!

P1150135
Kız arkadaşlarımızla 3 yıldır devam ettirdiğimiz bir "paralı gün"ümüz var. Son yılına "eşlerin" de ağırlıklı olarak katıldığı ve cumartesi öğle saatlerinde yaptığımız, süslenip, püslenip gittiğimiz, bu annelere özenti toplantılarında bolca yiyip, dedikodu yaptığımızı söylememe sanırım gerek yok. Eylül ayında ise sıra bizdeydi. Bahar Hanım cumartesileri de yoğun bir şekilde çalıştığından, günümüzün önce pazar gününe alınmasına karar verildi. Sonra da "madem pazar yapıyoruz, kahvaltıya gelsinler, değişiklik olsun" denildi.Ve beklenen gün geldi.  Mutfakta2kisi olarak, normal kahvaltılıkların yanına çeşitli tatlılar ve tuzlular yapmayı, ayrıca farklı sürprizler de hazırlayarak kahvaltı sonrası çay saatine geçiş olmasını planlamıştık lakin cumartesi ancak akşam 9'da mutfağa girdiğimizde, her zamankinin aksine ne pişireceğimize dair en ufak bir fikrimiz olmadığı gibi, halimiz de yoktu. Teyzem Bahçeli kanadından bize destek olarak, hemen bir börek açtı. Annem havuçlu kekin hem kolay hem de lezzetli olduğu kanaatiyle bu konuda destek verdi. Bahar cevizli acıyı hazırladı. Ben klasikleşmiş kurabiyelerimizden pişirdim. Sütlü patatesin kahvaltıda da beğenileceğini düşündük, babamdan "mıhlama" pişirme sözü aldık, kahvaltıda mutlaka et arayan Efe için sucukta karar kıldık ve böylece çeşitlerimiz yavaş yavaş artmaya, kafamızda bir şeyler oluşmaya başladı. Ama hala bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyor ve Bahar'la birbirimize soran gözlerle bakıyorduk ki Pizza yapmaya karar verdik. O anda annem karışan mutfağa, geç saate bakıp yorulmuş da olsa, fısıldaşmalarımıza kulak misafiri oldu ve "tamam hadi anladım pizza da yapılacak" deyiverdi.
Annemin zamanında Filamingo pastanesinde oturuken, açıkta yapılan pizzayı gözlemleyerek kendi kendine geliştirdiği bir pizza tarifi daha vardır. Ancak bu tarif yine Annem'in sıkı bir takipçisi olduğu Arman Kırım'dan.
Biz üzerine rokalar da serptik, evde olsaydı jalapeno biberlerinden de ekleyecektik, zira pizzaya çok yakıştığını düşünmekteyiz. Deneyin ve evde pizza yapmanın keyfine varın. Afiyet Olsun!

19 Eylül 2010 Pazar

Sütlü Patates



Bu tarif, tatilimiz esnasında tanıştığımız, kaldığımız otelin şefi Mehmet Ali Bey'den. Kendisi yemeklerin püf noktalarını soran bizleri , bıkmadan ve usanmadan yanıtlaması ve tariflerini eksik söylemeden tüm ayrıntılarıyla anlatması nedeniyle gönlümüze taht kurmuştur.
Neredeyse her akşam bıkmadan usanmadan yiyebiliceğimiz bu fırında patates tarifi, kremalı olarak pişirilen usule göre kesinlikle daha az kalorili çünkü krema yerine süt kullanılıyor.Yine kremalı patates tarifinden farklı olarak, bir süre ocakta pişirildikten sonra fırına verildiğinden, patateslerin diri kalması riski de olmuyor. Her güzel yemeğin yanına yakışan ve oldukça kısa süre de pişen bu yemeği, bu akşam, soya sosuyla sotelenmiş mantar ve yanında roka salatasıyla yemiş biri olarak söyleyebilirim ki; deneyin, bayılacaksınız.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Fırında İrmik Helvası

Helvanın bir balık yemekleriyle bir de cenaze törenleriyle özdeşleştirilmesine bir türlü içimiz sinmez.
Bizim için un helvsası ya da irmik çok da fark etmez. Hepsine bayılırız. (Bahar der k; irmiğin yeri ayrıdır)
 Recep Usta'ya dahi sadece onca yemeğin sonunda gelen dondurmalı helva için gittiğimize dair rivayetler de mevcuttur.Netice de helva yapmak ve yemek için her zaman bir bahanemiz vardır.
Helvanın püf noktası; ister un ister irmik olsun tereyağında uzun uzun sabırla kavrulmasıdır. Annemin Konyalı Teyzeleri'nin türlü türlü cenazelerde pişirdiğine şahit olduğumuz helvaları nasıl bu kadar uzun süre ve nasıl bir kol gücüyle karıştırdıklarına hep hayret etmişizdir.
Bahar'ın iş yerini karıştırırken bulmuş olduğu Gaggenau Yemek Kitabı'nda rastladığı bu tarif ise;  helvayı fırında  kavurarak bir yerde bu hummalı karıştırma süresini kısaltmakta ve zaman kazandırmakta. Biz denedik ve beğendik sizlere de tavsiye ederiz.
P1150124

12 Eylül 2010 Pazar

Sulu Köfte.

Teyzemiz bir keresinde öyle bir sulu köfte yapmıştı ki Dedemle beraber bayıla bayıla yemiştik.Teyzem görüp görebileceğiniz en ilginç aşçılardan biridir.Kendisi herhangi bir tarifi uygulamak istediğinde öncelikli olarak dünya kadar kitabı okur, inceler.En sonunda kendi kafasına göre tüm tariflerden anladığını sentezleyerek uygular..Sulu köfteyi de aynen bu şekilde yapmıştı.

Hah şimdi kalkayım da bir sulu köfte yapayım dediğim hiç aklımda yoktur.Fakat teyzemin bu tarifinden sonra bu sulu köfte aklımdan çıkmadı gitti.Ancak teyzem nedense bir türlü tarifi nasıl yaptığını hatırlayamadı..
Ben o gün neyse ki yanındaydım ve hangi kitapları karıştırdığını gördüm.
Temel olarak Selin Kutucular'ın "Büyük Ada Yemekleri" kitabından uyguladığını düşünüyorum.Hatta eminiz artık..Çünkü uyguladığımız tarif tam anlamıyla Teyzeminkinin lezzetinde..Köftenin ölçülerini ve tarifini biz biraz değiştirdik..

sulu köfte

9 Eylül 2010 Perşembe

çikolata parçalı kurabiye(chocolate chip cookie)

Bugün bayram. Ev telaşlı. Yine de her zaman lezzetli bir kurabiye pişirmek için vakit vardır. Zaten aşağıda tarifini vereceğimiz bu lezzeti pişirirken mutfak karışmaz, etraf dağılmaz, çok zaman harcanmaz.
Hayatımın en eğlenceli ve en öğretici günlerini geçirdiğim, Kuki’de katıldığım pastacılık kursunda öğrendiğim bu kurabiye, hem ev halkının hem de arkadaş çevremizin favorileri arasındadır.
İddia ediyoruz ki bu kurabiyeden bir tane yiyip sevmeyecek, bu tarife uyup mükemmel bir kurabiye yapamayacak biri yok.Tarif için Lokman Usta’ya teşekkürler. Herkese iyi bayramlar ve sevgiler...
Kuki pastacılık kursu için;
P1150083

5 Eylül 2010 Pazar

Pazar sabahına muz kokusuyla uyanmak için..

Merve'nin yokluğunda açıkçası basit bir tarife kaçayım dedim.Fakat sonradan anladım ki sabahki doğumun yorgunluğundan sonra başında bekleyerek pişirmem gereken birşey seçtiğim için hata etmişim.
Sırf kendimize pişiriyor olsam tabi ki daha kısa sürerdi.Ancak fotoğrafların güzel çıkması için herbirini tek tek pişirdim.. Siz tabi ki tek seferde birden çok pişirebilirsiniz..Merve olsaydı styling açısından daha farklı olurdu diye düşünüyorum..
Bu tarif bizim için çok çok kıymetlidir.Pazar kahvaltılarımızın vazgeçilmezidir.Ben, bir se.x&the city de Carrie'nin İtalyan sevgilisinin yaptığı taze meyveli pancake'i,bir de otelde kahvaltıda tabağıma yaklaşık 10 tane pancake'i koyup yediğimi unutamam.E tabi bir de işte bu tarifi!Uzunca bir müddet pancake tarifi arayışlarımız sürdü..Başlarda kabarmayan,ezik pancakelerimiz vardı ve genellikle sade yapıp üzerine reçel koyuyorduk..Daha sonra gazete kurdu,Arman Kırım Hayran'ı annem bu tarifi Hürriyet'te buldu..Arman Kırım bizim ailece takip ettiğimiz Hürriyetin yemek köşesi yazarlarındandı.Dı diyorum çünkü artık maalesef yazmıyor.Annem gerçek anlamda büyük bir üzüntü içerisinde..Yeni şefe alışamadığından yakınıyor..Annemin Arman Kırım yazılarından oluşan bir arşivi var diyebilirim size..Umarız en kısa zamanda kendisinin lezzetli yazılarını okumaya yeniden başlayabiliriz.
Teyzemin de çılgınlar gibi yemek tarifi birktirdiğini de burada söylemeden geçemeyeceğim.Hatta kendimi teyzemlerin evinde yüz milyonlarca gazetenin içinde yemek tarifi kısımlarını keserken hatırlıyorum.Kendisi iyi kötü tarif demeden biriktirir..Lafı çok uzattım farkındayım..Merve olsa kızardı:)Gelelim tarife..Bu tarifin farkı muzlu olması,yumuşacık olması,ve ezik olmaması..Muzun kattığı aromayı tarifi denedikten sonra farkedeceksiniz.Biz artık hiç sadesini pişirmiyoruz..E tabi siz sade yapmak isterseniz tarifin içinden muzu çıkarın yeter.Ayrıca içerisinde çok az miktarda şeker ve yağ olduğundan fazla zararlı değil.Fakat üzerine süreceklerinizle onu zararlı hale getirmek size kalmış.Ama tarifin muzlu olması üzerine hiçbir şey eklemeden yenilebilir yapıyor.

IMG_0026_1

1 Eylül 2010 Çarşamba

Yoğurtlu Pancar Salatası

Pancarın bizim mutfağımızda pek de yeri olduğunu söyleyemeyiz, salatalarımıza koymayız ya da yemeğini yapmayız.
Az sonra vereceğimiz tarifin, havuçlusunu sık sık, kereviz ve kabaklısını da havuç kadar olmasa da arada bir mutlaka yapar ve keyifle yeriz.
Ama pancarın faydaları say say bitmeyince , babam da pazardan en güzelini alıp, eve getirince onları değerlendirmemek de ayıp olacaktı.
Pancar salatasını yapınca da anlaşıldı ki , biz bu güzel renkli sebzeye bunca zaman haksızlık etmişiz.Kesinlikle tavsiye ederiz.

P1150044_

29 Ağustos 2010 Pazar

yaz keki..

Bugün tarif konusunda biraz zorlandık.Çünkü haftaiçi yaşadığımız koşturmaca,telaş,iş,güç vs..pazar günleri hep tembellik yapma isteği yaratıyor bizlerde.Ev ahalisinin tümü haftaiçi çılgın bir koşturmacanın içinde oluyor maalesef.hatta bazılarımız haftasonu bile çalışıyor ki onların durumu fena..
Neyse ki şöyle bir silkelenip sonunda toparlandık ve neticede kolay ama çok lezzetli bir yaz keki tarifi ortaya çıktı.
P1150057_1

22 Ağustos 2010 Pazar

Domatesin hakkını vermek lazım.

Bizim evde çorba içilmeden bir akşam yemeği yendiğini söyleyemem. Evet biz kesinlikle çorbacı bir aileyiz. Annemin menüsü ise patatesten kerevize, yoğurtlu çorbadan tarhanaya oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Ama mevsim domates mevsimiyse, hepimizin favorisi kesinlikle domates çorbasıdır.Yıllar yıllar boyunca içine kaşar da atarak, sofrada türlü mücadele örnekleri sergilesek de , son senelerde tercihimiz kaşar yerine krutondur*. Bu çorba evimizde her piştiğinde ve akşam babam bu çorbadan bir kaşık alıp, mest olduğunda, ilk önce “bu çorbayı kim yaptı” diye sorar. Bahar ya da benim yapmadığımız kesindir ama sanırım babam eve meşhur bir şefin uğrayıp uğramadığını merak ediyor olabilir(?!) Babamın bu sorusuna Annem tüm nezaketi ve alçak gönüllülüğü ile her seferinde aynı yanıtı vererek “ben yaptım” der. Hemen akabinde Babam, Annem tarafından yapılmış ve hayran kaldığı her yemeğin ardından söylediği şu cümleyi kurar “Çocukar Anneniz bu işi biliyor” . Evet tüm bunlar evimizde değişmeyen bir ritüeldir.
P1150029

17 Ağustos 2010 Salı

When life gives you lemons,make lemonade..

Annemiz bir limonata yapar ki şahaneden 5 yukarı olur.Sizin anneniz de yapıyordur belki bilemem.Ama eğer yapamıyorsa müjdemi isterim!!!Çünkü size tarifini veriyoruz.Artık sizinki de limonata yapabilecek.Ya da siz yapın..Tarifimiz evinde limon şeker ve su olan herkese..Annem bu tarifi anneannemden öğrenmiş.Anneannem ise tarifi Ankara'nın meşhuuuuur pastanesi Akman'ın sahibi Akman Amca'dan almış.Akman'ın limonatası hiçbir zaman tadından bir şey kaybetmez.Yanında sosisli sandviç yemezseniz hata edersiniz, bizden söylemesi.Annem yemek yapmanın her zaman sabır işi olduğunu söyler.Sabırsız olan ben (Bahar) yemek yaparken sabretmeyi öğrenmişimdir.Zaman zaman hala sabırsızlıklar yaşamıyor değilim..Bu limonatanın da 1 gece bekletilmesi lazım.Sabredin lütfen.Şahane oluyor!Buyrun Merve'nin ağzından tarifimiz;

 
P1150020_1

15 Ağustos 2010 Pazar

ponçik teyze'nin ponçiği!

Uzun süredir aklımızda olan blogumuzun ilk kaydını nihayet bugün yayınlamayı başardık!
İlk tarif olarak seçtiğimiz ponçiğin hafızamızdaki ilk karşılığı ermeni komşumuzun takma ismi.Kapı zilinde yazan ismi farklı olsa da bütün sokak sakinleri kendisine "ponçik teyze" dediğinden olsa gerek şu an bile asıl ismini hatırlayamıyorum. Ama böyle pufur pufur, tatlı bir ikindi keyfi hoş bir lakap:)
Konudan uzaklaşmadan tarifimize dönmeye çalışırsak, bugün bu tarifi seçmemizin çok da özel bir anlamı yok. Ama bugün pişirmeden önce bildiğimiz bir gerçek vardı ki o da ikimizin canının da tatlı istediğiydi.Malzemeler de her evde kolayca bulunabilecek türden olunca, yapılacak tek bir şey vardı;o da Dünya Mutfağı Tatlı Tarifleri kitabından (Boyut Yayın Grubu, Gourmand World Cookbook Yarışması, Türkçe Yemek Tarifleri Ödülü ) ponçiği denemek.
Hamurun yoğrulması, mayalanması derken, biraz gün ışığı ve sonra da keyifler kaçmadı değil, ama fotoğraflara çok yansımadığını umut ediyoruz:)

IMG_7596_2