30 Eylül 2010 Perşembe

Pizza Napoliten!

P1150135
Kız arkadaşlarımızla 3 yıldır devam ettirdiğimiz bir "paralı gün"ümüz var. Son yılına "eşlerin" de ağırlıklı olarak katıldığı ve cumartesi öğle saatlerinde yaptığımız, süslenip, püslenip gittiğimiz, bu annelere özenti toplantılarında bolca yiyip, dedikodu yaptığımızı söylememe sanırım gerek yok. Eylül ayında ise sıra bizdeydi. Bahar Hanım cumartesileri de yoğun bir şekilde çalıştığından, günümüzün önce pazar gününe alınmasına karar verildi. Sonra da "madem pazar yapıyoruz, kahvaltıya gelsinler, değişiklik olsun" denildi.Ve beklenen gün geldi.  Mutfakta2kisi olarak, normal kahvaltılıkların yanına çeşitli tatlılar ve tuzlular yapmayı, ayrıca farklı sürprizler de hazırlayarak kahvaltı sonrası çay saatine geçiş olmasını planlamıştık lakin cumartesi ancak akşam 9'da mutfağa girdiğimizde, her zamankinin aksine ne pişireceğimize dair en ufak bir fikrimiz olmadığı gibi, halimiz de yoktu. Teyzem Bahçeli kanadından bize destek olarak, hemen bir börek açtı. Annem havuçlu kekin hem kolay hem de lezzetli olduğu kanaatiyle bu konuda destek verdi. Bahar cevizli acıyı hazırladı. Ben klasikleşmiş kurabiyelerimizden pişirdim. Sütlü patatesin kahvaltıda da beğenileceğini düşündük, babamdan "mıhlama" pişirme sözü aldık, kahvaltıda mutlaka et arayan Efe için sucukta karar kıldık ve böylece çeşitlerimiz yavaş yavaş artmaya, kafamızda bir şeyler oluşmaya başladı. Ama hala bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyor ve Bahar'la birbirimize soran gözlerle bakıyorduk ki Pizza yapmaya karar verdik. O anda annem karışan mutfağa, geç saate bakıp yorulmuş da olsa, fısıldaşmalarımıza kulak misafiri oldu ve "tamam hadi anladım pizza da yapılacak" deyiverdi.
Annemin zamanında Filamingo pastanesinde oturuken, açıkta yapılan pizzayı gözlemleyerek kendi kendine geliştirdiği bir pizza tarifi daha vardır. Ancak bu tarif yine Annem'in sıkı bir takipçisi olduğu Arman Kırım'dan.
Biz üzerine rokalar da serptik, evde olsaydı jalapeno biberlerinden de ekleyecektik, zira pizzaya çok yakıştığını düşünmekteyiz. Deneyin ve evde pizza yapmanın keyfine varın. Afiyet Olsun!

19 Eylül 2010 Pazar

Sütlü Patates



Bu tarif, tatilimiz esnasında tanıştığımız, kaldığımız otelin şefi Mehmet Ali Bey'den. Kendisi yemeklerin püf noktalarını soran bizleri , bıkmadan ve usanmadan yanıtlaması ve tariflerini eksik söylemeden tüm ayrıntılarıyla anlatması nedeniyle gönlümüze taht kurmuştur.
Neredeyse her akşam bıkmadan usanmadan yiyebiliceğimiz bu fırında patates tarifi, kremalı olarak pişirilen usule göre kesinlikle daha az kalorili çünkü krema yerine süt kullanılıyor.Yine kremalı patates tarifinden farklı olarak, bir süre ocakta pişirildikten sonra fırına verildiğinden, patateslerin diri kalması riski de olmuyor. Her güzel yemeğin yanına yakışan ve oldukça kısa süre de pişen bu yemeği, bu akşam, soya sosuyla sotelenmiş mantar ve yanında roka salatasıyla yemiş biri olarak söyleyebilirim ki; deneyin, bayılacaksınız.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Fırında İrmik Helvası

Helvanın bir balık yemekleriyle bir de cenaze törenleriyle özdeşleştirilmesine bir türlü içimiz sinmez.
Bizim için un helvsası ya da irmik çok da fark etmez. Hepsine bayılırız. (Bahar der k; irmiğin yeri ayrıdır)
 Recep Usta'ya dahi sadece onca yemeğin sonunda gelen dondurmalı helva için gittiğimize dair rivayetler de mevcuttur.Netice de helva yapmak ve yemek için her zaman bir bahanemiz vardır.
Helvanın püf noktası; ister un ister irmik olsun tereyağında uzun uzun sabırla kavrulmasıdır. Annemin Konyalı Teyzeleri'nin türlü türlü cenazelerde pişirdiğine şahit olduğumuz helvaları nasıl bu kadar uzun süre ve nasıl bir kol gücüyle karıştırdıklarına hep hayret etmişizdir.
Bahar'ın iş yerini karıştırırken bulmuş olduğu Gaggenau Yemek Kitabı'nda rastladığı bu tarif ise;  helvayı fırında  kavurarak bir yerde bu hummalı karıştırma süresini kısaltmakta ve zaman kazandırmakta. Biz denedik ve beğendik sizlere de tavsiye ederiz.
P1150124

12 Eylül 2010 Pazar

Sulu Köfte.

Teyzemiz bir keresinde öyle bir sulu köfte yapmıştı ki Dedemle beraber bayıla bayıla yemiştik.Teyzem görüp görebileceğiniz en ilginç aşçılardan biridir.Kendisi herhangi bir tarifi uygulamak istediğinde öncelikli olarak dünya kadar kitabı okur, inceler.En sonunda kendi kafasına göre tüm tariflerden anladığını sentezleyerek uygular..Sulu köfteyi de aynen bu şekilde yapmıştı.

Hah şimdi kalkayım da bir sulu köfte yapayım dediğim hiç aklımda yoktur.Fakat teyzemin bu tarifinden sonra bu sulu köfte aklımdan çıkmadı gitti.Ancak teyzem nedense bir türlü tarifi nasıl yaptığını hatırlayamadı..
Ben o gün neyse ki yanındaydım ve hangi kitapları karıştırdığını gördüm.
Temel olarak Selin Kutucular'ın "Büyük Ada Yemekleri" kitabından uyguladığını düşünüyorum.Hatta eminiz artık..Çünkü uyguladığımız tarif tam anlamıyla Teyzeminkinin lezzetinde..Köftenin ölçülerini ve tarifini biz biraz değiştirdik..

sulu köfte

9 Eylül 2010 Perşembe

çikolata parçalı kurabiye(chocolate chip cookie)

Bugün bayram. Ev telaşlı. Yine de her zaman lezzetli bir kurabiye pişirmek için vakit vardır. Zaten aşağıda tarifini vereceğimiz bu lezzeti pişirirken mutfak karışmaz, etraf dağılmaz, çok zaman harcanmaz.
Hayatımın en eğlenceli ve en öğretici günlerini geçirdiğim, Kuki’de katıldığım pastacılık kursunda öğrendiğim bu kurabiye, hem ev halkının hem de arkadaş çevremizin favorileri arasındadır.
İddia ediyoruz ki bu kurabiyeden bir tane yiyip sevmeyecek, bu tarife uyup mükemmel bir kurabiye yapamayacak biri yok.Tarif için Lokman Usta’ya teşekkürler. Herkese iyi bayramlar ve sevgiler...
Kuki pastacılık kursu için;
P1150083

5 Eylül 2010 Pazar

Pazar sabahına muz kokusuyla uyanmak için..

Merve'nin yokluğunda açıkçası basit bir tarife kaçayım dedim.Fakat sonradan anladım ki sabahki doğumun yorgunluğundan sonra başında bekleyerek pişirmem gereken birşey seçtiğim için hata etmişim.
Sırf kendimize pişiriyor olsam tabi ki daha kısa sürerdi.Ancak fotoğrafların güzel çıkması için herbirini tek tek pişirdim.. Siz tabi ki tek seferde birden çok pişirebilirsiniz..Merve olsaydı styling açısından daha farklı olurdu diye düşünüyorum..
Bu tarif bizim için çok çok kıymetlidir.Pazar kahvaltılarımızın vazgeçilmezidir.Ben, bir se.x&the city de Carrie'nin İtalyan sevgilisinin yaptığı taze meyveli pancake'i,bir de otelde kahvaltıda tabağıma yaklaşık 10 tane pancake'i koyup yediğimi unutamam.E tabi bir de işte bu tarifi!Uzunca bir müddet pancake tarifi arayışlarımız sürdü..Başlarda kabarmayan,ezik pancakelerimiz vardı ve genellikle sade yapıp üzerine reçel koyuyorduk..Daha sonra gazete kurdu,Arman Kırım Hayran'ı annem bu tarifi Hürriyet'te buldu..Arman Kırım bizim ailece takip ettiğimiz Hürriyetin yemek köşesi yazarlarındandı.Dı diyorum çünkü artık maalesef yazmıyor.Annem gerçek anlamda büyük bir üzüntü içerisinde..Yeni şefe alışamadığından yakınıyor..Annemin Arman Kırım yazılarından oluşan bir arşivi var diyebilirim size..Umarız en kısa zamanda kendisinin lezzetli yazılarını okumaya yeniden başlayabiliriz.
Teyzemin de çılgınlar gibi yemek tarifi birktirdiğini de burada söylemeden geçemeyeceğim.Hatta kendimi teyzemlerin evinde yüz milyonlarca gazetenin içinde yemek tarifi kısımlarını keserken hatırlıyorum.Kendisi iyi kötü tarif demeden biriktirir..Lafı çok uzattım farkındayım..Merve olsa kızardı:)Gelelim tarife..Bu tarifin farkı muzlu olması,yumuşacık olması,ve ezik olmaması..Muzun kattığı aromayı tarifi denedikten sonra farkedeceksiniz.Biz artık hiç sadesini pişirmiyoruz..E tabi siz sade yapmak isterseniz tarifin içinden muzu çıkarın yeter.Ayrıca içerisinde çok az miktarda şeker ve yağ olduğundan fazla zararlı değil.Fakat üzerine süreceklerinizle onu zararlı hale getirmek size kalmış.Ama tarifin muzlu olması üzerine hiçbir şey eklemeden yenilebilir yapıyor.

IMG_0026_1

1 Eylül 2010 Çarşamba

Yoğurtlu Pancar Salatası

Pancarın bizim mutfağımızda pek de yeri olduğunu söyleyemeyiz, salatalarımıza koymayız ya da yemeğini yapmayız.
Az sonra vereceğimiz tarifin, havuçlusunu sık sık, kereviz ve kabaklısını da havuç kadar olmasa da arada bir mutlaka yapar ve keyifle yeriz.
Ama pancarın faydaları say say bitmeyince , babam da pazardan en güzelini alıp, eve getirince onları değerlendirmemek de ayıp olacaktı.
Pancar salatasını yapınca da anlaşıldı ki , biz bu güzel renkli sebzeye bunca zaman haksızlık etmişiz.Kesinlikle tavsiye ederiz.

P1150044_